Aşağı Avusturya’da, Langmannersdorf an der Perschling bölgesinde gerçekleştirilen kazılar, yaklaşık 25.000 yıl öncesine ait mamut kemikleri, taş aletler ve işlenmiş fildişi buluntularını gün yüzüne çıkardı. Bu keşif, Buzul Çağı’nda yaşayan insanların avlanma stratejileri ve günlük yaşamları hakkında önemli bilgiler sunuyor.
Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nden (ÖAI) Marc Händel’in liderliğindeki ekip, yapılan kazılar sırasında iki farklı alanda yoğun şekilde mamut kalıntılarına rastladı. Bu alanlardan birinde, en az iki mamutun kesildiğine dair kasaplık izler bulundu. Diğer alanda ise, üç mamut kalıntısının bulunduğu ve bu hayvanların dişlerinin işlendiği anlaşıldı. Händel, “Bu alanlar, sadece birkaç kemik değil, birkaç hayvanın işlendiği yoğun bölgelerle karşılaşmamızı sağladı ve bu, beklentilerimizin çok ötesindeydi” dedi.
Ayrıca, taş aletler ve üretim atıkları, Buzul Çağı’ndaki insanların kaynaklarını ustaca kullandığını ve bu dönemin avcılarının yüksek derecede organize olduklarını ortaya koyuyor. Araştırmacılar, işlenmiş fildişlerinin, dönemin aletleri ya da mızrak uçları olarak kullanıldığını düşünüyor.
Tarih Öncesi Avlanma Alanı Üzerine Yeni Işıklar
Geç Pleistosen döneminde, mamut sürülerinin Perschling Vadisi’ni bir geçiş yolu olarak kullandığı bilinmektedir. Langmannersdorf’ta bulunan kalıntılar, tarih öncesi insanların bu hayvanların göç yollarını ve zamanlamalarını derinlemesine anladığını gösteriyor, bu sayede avlarını planlayıp gerçekleştirebiliyorlardı.
Bu bölgenin avlanma alanı olarak öneminin fark edilmesi, 20. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor. 1904 ve 1907 yıllarında, yerel bir sakin büyük kemikleri satmaya başladığında, Viyana’daki Doğa Tarihi Müzesi’nden arkeologlar ilk kazılarını yapmışlardı. 1919 ve 1920’de, iki mamut avcısı kampı tespit edilince daha sistematik araştırmalar başlamıştı.
Bugün, bu alan üzerinde yapılan modern kazılar, Avrupa araştırma projesi MAMBA kapsamında devam ediyor. Avusturya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde yürütülen bu proje, tarih öncesi insanların mamutları nasıl avladığını ve bu dönemdeki ekolojik değişimlerin dünyalarını nasıl şekillendirdiğini anlamayı amaçlıyor.
Kazılarda DNA analizi, kararlı izotop analizi ve radyometrik tarihleme gibi ileri bilimsel teknikler kullanılarak, Buzul Çağı ortamı yeniden inşa ediliyor ve insanlar ile mamutlar arasındaki etkileşimler daha ayrıntılı bir şekilde araştırılıyor.
Langmannersdorf’ta bulunan kalıntılar, şu an Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün Krems şubesinde analiz edilmekte. Çalışmalar tamamlandığında buluntular, Viyana’daki Doğa Tarihi Müzesi’ne ve bazı eserler de Perschling Yerel Tarih Müzesi’nde sergilenecek.
