Hürriyet D. ve Salih D. çifti, 2017 yılında Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan evlerini özel bir firmada çalışan B.A.’ya kiraya verdiler. Ancak Didim’e taşındıkları sırada çeşitli sağlık sorunları yaşamaya başladılar. Hürriyet D., kanser teşhisi konularak rahmi alındı ve yüzde 98 engelli raporu aldı. Tedavisine devam etmek için eşiyle birlikte Ankara’ya döndüler ve kiracılarını çıkarmak istediler.
Ancak kiracı B.A., evi boşaltmak istemedi ve iddiaya göre 1 yıllık kira ve taşınma masrafları için 250 bin lira tahliye parası talep etti. Bunun üzerine çift, avukatları aracılığıyla 2022 yılında Ankara 21’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tahliye davası açtı. Hürriyet D., oğlunun kiralık evine yerleşirken, eşi Salih D. ise evin küçük olması nedeniyle huzurevine yerleşmek zorunda kaldı.
Huzurevine yerleştikten 9 ay sonra kiracı B.A., evi tahliye edeceğini ev sahibine bildirdi. Çift, kiracının nisan ayında evi boşaltmazsa 200 bin lira tazminat ödemeyi kabul ettiğini belirten bir protokol imzaladı ve tahliye davasını geri çekti.
Hürriyet D., eşiyle sürekli sağlık sorunları yaşadıklarını ve tedavi için Ankara’ya yerleşmeye karar verdiklerini ancak kiracının evi boşaltmaması nedeniyle zorlandıklarını ifade etti. Kiracının nisan ayında evi tahliye edeceğini söylemesi üzerine çift, protokol imzalayarak tahliye davasını geri çekti.
Avukat Senem Yılmazel, ev sahibi ve kiracı arasındaki anlaşmazlıklarda arabuluculuk yoluna başvurulmasını önererek, bu yolun dava sürecini hızlandırdığını ve çözüme kavuşturduğunu belirtti. Delillerin önemine vurgu yaparak, mahkemeye sunulacak belgelerin eksiksiz olmasının ve tanıkların hazır edilmesinin önemli olduğunu dile getirdi.
Hürriyet D. ve Salih D. çifti, kiracılarıyla yaşadıkları sorunlar nedeniyle zor bir süreç geçirdiler. Ancak protokol imzalayarak anlaşmayı sağladılar ve tahliye davasını geri çektiler. Arabuluculuk yoluna başvurmanın dava süreçlerini hızlandırabileceği ve çözüme kavuşturabileceği unutulmamalıdır.
