İstanbul Şişli’de yaşanan korkunç cinayette 34 yaşındaki Bahar Aksu, eski eşi Rüstem Elibol ve beraberindeki 3 suç ortağı tarafından silahla vurularak öldürüldü. Aksu, yarı zamanlı olarak çalıştığı otelin önünde saldırıya uğradı ve olay yerinde hayatını kaybetti. Elibol, Aksu’yu zorla araca bindirmeye çalışırken genç kadının direnmesi üzerine tabancayla ateş açtı. Cinayet sonrası kaçan şüpheliler ise polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
Bahar Aksu’nun cenazesi Edirne’de defnedilirken, olayın detayları da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Aksu’nun teyzesi Nesrin Arıkan, genç kadının yıllardır tehdit edildiğini ve bu durumun ailesini çok endişelendirdiğini belirtti. Aksu’nun Rüstem Elibol’u defalarca şikayet ettiğini ve babasının da kızını korumak için elinden geleni yaptığını aktardı.
İş arkadaşı Sami Aron ise, Aksu’nun herhangi bir sorununun olmadığını ve normal bir şekilde işini yapıp evine gittiğini söyledi. Ancak, Elibol’un suç dosyasının kabarık olduğu ve daha önce ruhsatsız silah kullanmaktan, yaralamadan ve tehditten suç kaydının bulunduğu ortaya çıktı. Aksu’nun katili ve yanındaki üç arkadaşı ise gözaltında tutulmaya devam ediyor.
Olayın detayları incelendiğinde, Elibol ve arkadaşlarının cinayetten 3 gün önce İstanbul’a geldiği ve olayın gerçekleştiği adreste keşif yaparak planlarını yaptıkları belirlendi. Bu acı olay, İstanbul’un en kalabalık noktalarından biri olan Şişli’de gerçekleşmişti ve hala soruşturma devam etmektedir.
Rüstem Elibol, emniyette verdiği ifadede cinayeti işlediğini kabul etti ve boşandığı eski eşini takip ettiğini itiraf etti. Ancak, olayın detayları ve nedenleri hala netlik kazanmamış durumda. Elibol’un suç dosyasının detayları da ortaya çıkmaya devam ediyor ve cinayetin arka planıyla ilgili daha fazla bilgi bekleniyor.
Bu korkunç cinayet, İstanbul’da yaşanan en vahşi olaylardan biri olarak tarihe geçti. Bahar Aksu’nun ani ölümü, ailesini ve çevresini derin bir üzüntüye boğarken, adaletin en kısa sürede sağlanması için soruşturmanın titizlikle yürütülmesi gerekmektedir. Bu acı olay, aynı zamanda toplumda kadına yönelik şiddetin ve psikolojik tacizin vahametini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
