Pursaklar ilçesinde yaşanan olayda, eski eşi M.Ç. tarafından rehin alınan ve 2 sajanst süren ikna çabaları sonucunda kurtarılan D.S., yaşadığı korku dolu anları anlattı. D.S., M.Ç. ile 14 yıl süren evliliği boyunca şiddet gördüğünü ve 2018’de ayrıldığını belirtti. Ancak boşanma süreci boyunca tehditlerin devam ettiğini ve ailesinin de tehdit edildiğini söyledi. Eski eşi tarafından sürekli takip edildiğini ve tehdit mesajları aldığını belirten D.S., M.Ç.’nin kardeşinin arabasını ve oğlunun odasını kurşunladığını iddia etti. D.S., kimliğini değiştirmek için gittiği kaymakamlık binasından çıktığında eski eşinin kendisini rehin aldığını ve tabanca doğrulttuğunu anlattı. D.S., o anları “Ölüyorum, gidiyorum dedim. Hiçbir şekilde ikna olmuyordu. Artık bugüne kadar söylediği o tehditleri gerçekleştireceğini düşündüm” şeklinde ifade etti.
D.S., yaşadığı korkunç anları anlatırken, M.Ç.’nin sürekli tehdit mesajları attığını ve en sonunda kendisini öldürmekle tehdit ettiğini belirtti. Eski eşinin ıssız yerlerde mezar kazdığına dair görüntülü videolar gönderdiğini iddia eden D.S., sürekli korku ve şiddet senaryolarıyla tehdit edildiğini dile getirdi. D.S., yaşadığı bu korkunç anların son bulmasını ve en üst düzeyde cezanın verilmesini istedi.
Olay sonrasında M.Ç. gözaltına alındı ve mahkeme tarafından tutuklandı. D.S. ise koruma altına alındı ve yaşadığı travmatik olayın ardından mahkemelerin devam etmesini ve gereken cezanın verilmesini istedi. Ayrıca, ona yardım edenlerin ve bilgileri sızdıranların da ortaya çıkarılmasını talep etti. D.S., kadınların ölmesinin artık son bulması gerektiğini ve bu tür şiddet olaylarının önlenmesi için adımların atılmasını istedi.
Son olarak, D.S. yaşadığı korku dolu anları ve sürekli tehdit altında olduğunu belirterek, en üst düzeyde cezanın verilmesini talep etti. D.S.’nin yaşadığı bu korkunç olay, kadına yönelik şiddetin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Artık bu tür vahim olayların önlenmesi için daha etkili tedbirler alınması gerektiği açıkça ortadadır.
