İstanbul’da bebek acil hastalarının önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilerek ölümlerine neden oldukları iddia edilen ve haksız kazanç elde ettikleri iddia edilen 25’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması, ikinci günde Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslekleri Kurulu’nun aldığı kararla Yenidoğan davasında yargılanan doktor, hemşire ve teknikerler 3 yıl meslekten men edildi. Ceza en üst sınırdan verildi ve 34 kişiye tebliğ edildi.
Duruşmada söz alan sanık avukatı Burak Mengü, dosyadaki tapelerin gizlilik kararına rağmen sızdırıldığını ve tapelerde haber değeri taşıyan kısımların medyaya servis edildiğini belirtti. Sosyal medyadaki tepkilerin kararları etkilediğini iddia eden Mengü, Ayşe Barım davasının bir örneği olarak gösterdi ve dosyadan yeni bir ölüm çıkması durumunda ne yapacaklarını sordu.
Güney Hastanesi Mesul Müdürü Dr. Ali Dirik, hastane sahibinin tutuksuz yargılandığını ve hiçbir işle ilgilenmediğini belirtti. Dirik, Fırat Sarı ile yaşadığı tartışmayı anlatarak, Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu’nun kendisini engellediğini iddia etti. Dirik, dolandırıcılık suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığını ve sorumlunun Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu olduğunu savundu.
Dirik, siyasi gücü olan kişilerin bulunduğunu ve milyon dolarlık anlaşmaların döndüğünü iddia ederek, sorumlunun yine Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu olduğunu belirtti. Dirik, dolandırıcılığı önlemek için İlçe Sağlık Müdürü Eşref Kaya’ya ulaştığını ve durumu ilettiğini ifade etti.
Fırat Sarı’nın avukatı Aydın Mantar, Dirik’e Fırat Sarı’nın iddialarını sordu ve yaşanan çelişkileri dile getirdi. Dirik, Ayşe’nin Fırat Sarı’yı kovmak zorunda kaldığını çünkü işi bırakacağını belirtti.
İddianamede, şüpheli Fırat Sarı için 10 kez kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’a kadar hapis cezası talep ediliyor. Gıyasettin Mert Özdemir için de benzer suçlardan hapis cezası isteniyor.
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları talep edilen iddianamede, hastaneler ve şirketler lehine dolandırıcılık suçu işlendiği belirtilerek, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması ve mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
