Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır’da verilen gerekçeli karar, 6’sı tutuklu, 3’ü suça sürüklenen çocuk olmak üzere toplam 15 sanığın “suçluyu kayırma” suçundan yargılandığı davayı kapsamaktadır. Bu olay, Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustos 2024 tarihinde yaşanan ve 8 yaşındaki Narin Güran’ın kaybolmasıyla başlayan trajik bir hikayeyi konu almaktadır. Narin’in cansız bedeni, 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi’nde bulunmuş ve bu acı olayın ardından başlatılan soruşturma sonucunda 6’sı tutuklu, 3’ü suça sürüklenen çocuk olmak üzere 15 kişinin ceza aldığı bir dava süreci başlamıştır.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ikinci davanın ardından Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi, tüm sanıklara 1 yıldan 3 yıl 5 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası verilmesine karar vermiştir. Gerekçeli kararda, sanıkların ve suça sürüklenen çocukların ifadelerine ve tanıkların ifadelerine geniş yer verilmiştir. Örneğin, sanık Hediye Güran’ın çelişkili ifadeleri ve ağabeyi Enes Güran’ı korumak amacıyla verdiği çelişkili beyanlar vurgulanmıştır. Benzer şekilde, diğer sanıkların da çelişkili savunmalar yaptıkları belirtilmiştir.
Gerekçeli kararın devamında, sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik çabalar içerisinde oldukları ve cinayeti gerçekleştiren faillerin yakalanmasını engellemeye çalıştıkları detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Örneğin, sanıklardan Mehmet Selim Atasoy’un asılsız ihbarlarda bulunduğu, sanık Muhammed Kaya’nın suçtan kurtulmaya yönelik ifadeler verdiği ve sanık Fuat Güran’ın telefon kayıtlarını silerek araştırmaları engellemeye çalıştığı ifade edilmiştir.
Gerekçeli kararda, ayrıca sanıklardan Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran’ın yangın çıkarmaya çalıştıkları, İbrahim Halil’in de jandarma personelini takip ederek araştırmaları engellemeye çalıştığı belirtilmiştir. Suça sürüklenen çocuk İ.K’nin de çelişkili savunmalar yaptığı ve gerçek dışı beyanlar vererek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına yardımcı olduğu ifade edilmiştir.
Sonuç olarak, gerekçeli kararın sonuç bölümünde, tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda sanıkların suçlu bulunduğu ve “suçluyu kayırma” suçunu işlediklerinin anlaşıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme tarafından verilen hapis cezalarının hukuka uygun olduğu ve tutuklamanın devamına karar verildiği ifade edilmiştir. Bu acı olayın detayları, aile içindeki karmaşık ilişkiler ve suçun işleniş şekli, gerekçeli kararın detaylı bir şekilde incelenmesiyle ortaya çıkmıştır.
