Gezi Parkı olaylarına karıştığı iddiasıyla tutuklanan menajer Ayşe Barım, Marmara Kapalı Cezaevi’nden yayınladığı bir mektupla suçlamaları reddetti ve sağlık sorunları nedeniyle yaşam hakkının tehlikede olduğunu belirtti. 27 Ağustos 2025 tarihli mektubunda Barım, 23 yıldır oyuncu menajerliği yaptığını ve suçlamaların asılsız olduğunu dile getirdi.
Barım, öncelikle adli kontrolle serbest bırakıldığını ancak savcılığın itirazı üzerine tekrar tutuklandığını ve 213 gündür cezaevinde olduğunu ifade etti. Bu süreçte sağlık durumunun ciddi şekilde kötüleştiğini ve cezaevindeki koşulların sağlığını olumsuz etkilediğini belirtti. Mektubunda, beş ayrı kalp rahatsızlığı ve beyninde 2 santimetreyi aşan bir anevrizma bulunduğunu açıklayan Barım, bu durumların ani ölüm riskini artırdığını vurguladı. Ayrıca, cezaevindeki stres ve kaygı bozukluğunun da sağlık durumunu olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Barım, son üç ay içerisinde altı kez baygınlık geçirdiğini, hızla kilo kaybettiğini ve kas kaybı yaşadığını belirtti. Sağlık sorunlarının artarak devam ettiğini ve cezaevi koşullarının bu sorunları daha da zorlaştırdığını ifade etti. Barım, Silivri Devlet Hastanesi, İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs ve Damar Cerrahisi Hastanesi ile Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nden alınan raporların da sağlık durumunu ve cezaevi koşullarının risklerini ortaya koyduğunu belirtti. Türk Tabipler Birliği Bilim Kurulu’nun da ani ölüm tehlikesine dikkat çektiğini aktardı.
Mektubunda tutuksuz yargılanmayı talep eden Barım, yaşam hakkının korunmasını istedi. Cezaevinde hayatını kaybetmesi durumunda sorumluluğun kimde olacağını sorgulayan Barım, haksız yere atılan iftiralarla hayatının elinden alınmamasını ve adaletin sağlanmasını istedi. Kamuoyuna seslenerek, yaşamak istediğini ve devlete olan inancını yitirmeden adil bir şekilde yargılanmak istediğini vurguladı.
Son olarak, mektubunda yer alan fotoğraf, Gezi Parkı davasında tutuklu Ayşe Barım’ın cezaevinden yayınladığı mektuba dikkat çekmektedir. Sağlık durumunun giderek kötüleştiğini belirten Barım, adaletin sağlanmasını ve yaşam hakkının korunmasını talep etmektedir.
