L’Oréal Türkiye, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ile iş birliği yaparak yürüttüğü “Bilim Kadınları İçin” Programı kapsamında Türkiye’deki bilim kadınlarını desteklemeye devam ediyor. Program, genç ve yetenekli bilim kadınlarının tanınmalarını sağlayarak özgün rol modeller oluşturmayı ve bilimsel mükemmelliği ödüllendirmeyi amaçlıyor. Bugüne kadar 128 bilim kadınına ödül verilen program, Türkiye’nin en uzun süreli kesintisiz devam eden kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden biri olarak dikkat çekiyor.
L’Oréal Türkiye, “Bilim Kadınları İçin” Programı kapsamında mentorluk ve sivil toplum iş birliklerini genişleterek her yıl daha fazla bilim kadınına destek olmayı hedefliyor. Bu yıl ödül alan dört bilim kadınına toplam 1,2 milyon TL maddi destek sağlayan şirket, bilime ve topluma somut katkılar sunmaya devam ediyor. Ayrıca, bilim kadınlarının bilinirliğini artırmak amacıyla özel bir kitap çalışmasına imza atan L’Oréal Türkiye, “Bilim Kadınları İçin: Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikayesi” adlı kitap ile bilim kadınlarının başarılarını ve yaşam öykülerini kalıcı bir şekilde anlatmayı amaçlıyor.
Program, sadece maddi destek sağlamakla kalmayıp bilim kadınlarının hikayelerini görünür kılarak toplumsal farkındalık oluşturma misyonunu da güçlü bir şekilde yansıtıyor. L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Vanya Panayotova, programın toplumsal etkisine vurgu yaparak Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunun Bilim Kadınları İçin Programı’na yansıdığını belirtiyor. Programın uluslararası düzeyde de başarılı bir şekilde yürütüldüğünü vurgulayan Panayotova, Türk kadınlarının bilimdeki azimleri ve başarılarıyla gurur duyduklarını ifade ediyor.
L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü & Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda Tanrıkulu ise programın 23 yıllık başarılı geçmişine vurgu yaparak, bilimin ve inovasyonun dünyayı değiştireceğine inandıklarını belirtiyor. Program kapsamında bugüne kadar desteklenen 128 bilim kadınının başarılarının kalıcı kılınması ve daha geniş kitlelere ulaştırılması amacıyla “Bilim Kadınları İçin: Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikayesi” adlı kitabın yayımlandığını aktarıyor. Bu kitabın, bilimsel başarıların yanı sıra sabır, hayaller, eşitlik arayışı ve cesaret gibi değerleri de ön plana çıkararak genç kızlara ilham vermesi ve bilimin ışığında ilerlemelerine katkı sağlaması hedefleniyor.
Program kapsamında ödül alan 4 bilim kadınının projeleri de dikkat çekici. Agresif üçlü negatif meme kanseri için hedefe odaklı akıllı nano ilaçlarla yeni bir tedavi yaklaşımı geliştiren Doç. Dr. Banu İyisan, Parkinson hastalığında bağırsaktan beyne yolculuğu araştıran Dr. Dilara Nemutlu Samur, prostat kanserinde protein üretim kontrol mekanizmasını araştıran Dr. Duygu Kuzuoğlu Öztürk ve düşük maliyetli anlık spektral görüntüleme teknolojisi geliştiren Doç. Dr. Sevinç Figen Öktem Seven, bilimin ilerlemesine önemli katkılarda bulunmaya devam ediyor.
UNESCO verilerine göre dünya genelinde kadın araştırmacıların temsil oranı düşükken, Türkiye’de de benzer bir tablo gözlemleniyor. Kadınların akademik kariyerlerinde üst kademelere yükselirken temsil oranlarının azalması, L’Oréal Türkiye’nin Bilim Kadınları İçin Programı gibi projelerin önemini ortaya koyuyor. Program sayesinde desteklenen bilim kadınları, akademik kariyerlerine devam ederek bilim dünyasında etkilerini arttırmaya devam ediyor.
