İleri Yaş Gebelik: Sağlıklı Doğum İçin Hazırlıklı Olun

35 Yas Uzeri Olmak Annelik Icin Engel Degil 19180768 Amp - Yazar Kadın

35 yaş ve üzeri gebeliklerin, uygun hazırlık ile son derece sağlıklı bir şekilde yaşanabileceğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Semra Yüksel, “İleri yaş gebelikler, düzenli kontroller ve sağlıklı bir yaşam tarzıyla son derece güvenli şekilde yönetilebilir. Bu yaş bir engel değil, sadece planlı olmayı gerektirir” açıklamasında bulundu.

İstinye Üniversitesi Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Semra Yüksel, 35 yaş ve üzeri kadınlarda gebelik sürecine dair önemli bilgiler paylaştı. Yüksel, “İleri yaş gebelikler, düzenli kontroller ve sağlıklı bir yaşam tarzıyla son derece güvenli şekilde yönetilebilir. Bu yaş bir engel değil, sadece planlı olmayı gerektirir” ifadelerini kullandı.

Kadınlarda 35 yaş ve sonrasında doğurganlık azaldığı için 35 yaş üzerindeki gebelikler tıpta “ileri yaş gebeliği” olarak adlandırılıyor. Doç. Dr. Semra Yüksel, bu dönemde gebelik komplikasyonlarının ve bebekte görülebilecek genetik anormalliklerin daha sık rastlandığını belirterek, “Kadınlarda yumurta rezervi doğuştan bellidir. Yaş ilerledikçe hem yumurta sayısı hem de kalitesi azalır. 35 yaş üzerindeki kadınlarda gebelik şansı biraz daha düşer; düşük, gebelik şekeri ve genetik anomaliler gibi riskler artabilir. Ancak düzenli doktor kontrolü, bilinçli planlama ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla risklerin büyük bölümü yönetilebilir” şeklinde konuştu.

Son yıllarda tüm dünyada annelik yaşı artmaya başladı. Doç. Dr. Yüksel, bu durumu toplumsal ve teknolojik değişimlerle ilişkilendirdi ve “Kadınların eğitim düzeyinin artması, iş hayatında daha aktif rol almaları, evlilik yaşının yükselmesi ve kariyer hedeflerinin öncelik kazanması annelik yaşını ileriye taşıyor. Bunun yanında, tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinin yaygınlaşması, yumurta dondurma işlemlerinin daha fazla bilinmesi ve uygulanması da kadınlara zaman kazandırıyor. Dolayısıyla artık daha fazla kadın, anne olmayı 30’lu yaşlarının sonuna ya da daha nadir olmakla birlikte 40’lı yaşlarına erteliyor” ifadelerini kullandı.

Göz Atın

İleri yaş gebeliklerde görülen risklerin biyolojik temellerine dikkat çeken Doç. Dr. Yüksel, “Yaşla birlikte yumurta kalitesi düşer, kromozomal anormallik riski artar. Bunun yanı sıra, insülin direnci, yüksek tansiyon ve damar sertliği gibi durumlar da yaşla birlikte daha sık görülür. Bu da gebelik şekeri, hipertansiyon ve preeklampsi gibi sorunlara zemin hazırlayabilir. Ancak bu riskler erken dönemde tespit edilip yakından takip edildiğinde ciddi bir sorun oluşturmaz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Yüksel, 35 yaş ve üzeri kadınların gebelik planlamadan önce kapsamlı bir sağlık taramasından geçmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kan sayımı, tiroit, şeker, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, tansiyon ölçümü, smear testi, meme muayenesi, rahim ve yumurtalık ultrasonu gibi kontrollerin yapılması gerekir. Ayrıca aile öyküsüne göre genetik danışmanlık da önerilebilir. Bu tetkikler, gebelik öncesi olası riskleri önceden tespit etmek açısından hayati önem taşır” dedi.

Gebelik planlayan kadınlarda folik asidin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Yüksel, “Hamile kalmadan en az bir ay önce günlük 400 mikrogram folik asit alınmalıdır. Bu destek, bebeğin sinir sistemi gelişimi için çok önemlidir” ifadelerini kullandı. Ayrıca D vitamini, B12, demir ve Omega-3 desteğinin de doktor kontrolünde alınması gerektiğini belirtti.

İleri yaş gebelerde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurun yaşam tarzı olduğunu belirten Doç. Dr. Yüksel, doğal ve işlenmemiş gıdaların tercih edilmesi gerektiğini, tuz ve şeker tüketiminin kısıtlanması gerektiğini vurgulayarak, “Günde 20-30 dakika yürüyüş hem fiziksel hem ruhsal dengeyi destekler. Gebeliğin 14. haftasından sonra engel bir durum yoksa gebelik pilatesi veya yoga yapılabilir. Ayrıca sigara, alkol ve aşırı kafein tüketiminden kaçınılmalı, stres yönetimi için meditasyon, nefes egzersizleri veya doğa yürüyüşleri gibi yöntemler uygulanmalıdır” şeklinde konuştu.

İleri yaş gebeliklerde takip sıklığının kişiye göre değiştiğini belirten Doç. Dr. Yüksel, “Erken dönemde ikili test ve hücre dışı DNA testi (NIPT) yaptırılmasını öneriyoruz. Anne adayında diyabet, hipertansiyon gibi durumlar varsa ya da bebekte gelişim geriliği riski bulunuyorsa takip aralıkları sıklaştırılır” dedi.

Doç. Dr. Yüksel, ileri yaş gebeliklerde doğum şeklinin kişisel sağlık durumuna göre belirlendiğini ifade ederek, “Uygun koşullarda vajinal doğum mümkündür. Ancak bu yaş grubunda sezaryen oranı biraz daha yüksektir. Bunun nedeni iri bebek, gelişme geriliği, gebelik zehirlenmesi veya annenin bağ dokusundaki değişiklikler olabilir. Ayrıca doğumun yapılacağı merkezde olası risklere karşı hazırlıklı olunması gerekir. Doğumun çocuk doktoru ve yenidoğan yoğun bakım ünitesi bulunan bir merkezde yapılması anne ve bebek açısından güvenlik sağlar” açıklamalarında bulundu.

Doç. Dr. Yüksel, 35 yaş üzeri annelerde doğum sonrası toparlanma sürecinin biraz daha uzun sürebileceğini belirterek, “Özellikle diyabet veya obezite varsa yara iyileşmesi daha yavaş olabilir. Bu dönemde yeterli beslenme, iyi yara bakımı ve psikolojik destek çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

 

Benzer Haberler

Bir Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

Yazar Kadın ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!