Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin önemli duraklarından biri olan İzmir, dokuz gün boyunca kültür, sanat ve eğlencenin bir araya geldiği renkli bir festivale ev sahipliği yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen etkinlik, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinde ve yirmi şehirde eş zamanlı yürütülen büyük bir kültür projesinin parçası olarak dikkat çekiyor.
Tarih ve sanat İzmir’de buluşuyor
Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir olan İzmir, festival aracılığıyla hem tarihi mirasını hem de modern sanat vizyonunu bir araya getiriyor. Üçüncü kez düzenlenen İzmir Kültür Yolu Festivali, kenti adeta bir sanat merkezi hâline dönüştürüyor. Açılış töreni İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla gerçekleşti.
İzmir’in kültürel zenginliği öne çıkıyor
Açılışta konuşan Yazgı, İzmir’in hoşgörü ve çok sesliliğin sembolü olduğunu vurguladı; Efes ve Bergama gibi UNESCO Dünya Mirası alanlarının kentin kültürel dokusunu güçlendirdiğini belirtti. Festival programı, bu tarihsel mirastan ilham alarak hazırlandı.
140 yıllık Tarihi Alsancak Tekel Fabrikası, restorasyonla yeniden işlevlendirilerek İzmir Kültür Sanat Fabrikası olarak festivalin merkezi konumuna geldi. Mekân, müzeler, atölyeler, açık hava sahneleri ve kültür alanlarıyla İzmir’in sanat yaşamında yeni bir çekim noktası oluşturuyor. 2024 yılında burada düzenlenen 530 etkinliğin 655 bin kişi tarafından ziyaret edilmesi, İzmir’in kültür-sanat alanındaki yükselişini gözler önüne serdi. 2025’te ziyaretçi sayısının daha da artması bekleniyor.
Sergilerle sanatseverler buluşuyor
Festivalin açılışının ardından birçok sergi izleyicilerin beğenisine sunuldu. “Bayrak ve Tarihin Tarifi” ulusal kimlik ve tarihsel semboller üzerine kurulu bir anlatım sunuyor. “Hatırla! Kimsin?” sergisi, izleyiciyi bilinçaltı yolculuğuna çıkarırken, “Makedonya’da Türk İzleri” arşiv belgeleri ve fotoğraflarla tarihsel bağları gün yüzüne çıkarıyor.
“Hâlâ Yaşıyorum” ve “Filistin Benim Vatanım” sergileri ise Filistinli sanatçıların kimlik ve direniş temalarını çağdaş sanat diliyle izleyiciye aktarıyor.
Tarihi mekânlar sanatla buluşuyor
Festivalin önemli duraklarından biri olan Alsancak Garı, sanat sahnesine dönüştürüldü. Peron 1’de açılan “Toulouse-Lautrec: Belle Époque ve Bohemya” sergisi, 19. yüzyıl Paris’inin Bohem ruhunu İzmir’e taşıdı.
Festival süresince konserler, tiyatro gösterileri, gastronomi etkinlikleri, söyleşiler ve çocuk atölyeleri düzenlenecek. İzmir, sokaklardan müzelere kadar uzanan geniş bir yelpazede kültürle buluşma fırsatı sunuyor.