Ortadoğu’da süregelen çatışmaların, mezhepçiliğin ve cinsiyet temelli şiddetin en ağır bedelini ödeyen kadınlar, bu kez Antakya’da bir araya geldi. Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Koordinasyonu, Antakya Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu ve Yurttaş Birlikteliği Platformu’nun çağrısıyla düzenlenen buluşmada, kadınlar laiklik temelinde ortak bir direniş hattının gerekliliğini vurguladı.
Kadınlar Ortadoğu’daki Mezhepçi ve Cinsiyetçi Saldırılara Karşı Ses Yükseltti
Hafta sonu düzenlenen etkinlikler kapsamında Cumartesi günü paneller, Pazar günü ise insan zinciri eylemi gerçekleştirildi. Kadınlar, Suriye’de Alevi kadınlara yönelik sistematik kaçırma, köleleştirme, cinsel şiddet ve katliamlara karşı sessiz kalınmasına tepki gösterdi. İran’dan Yemen’e, Afrika’dan Filistin’e kadar birçok bölgede emperyalist güçlerin mezhepçilik, ırkçılık ve cinsiyetçilik üzerinden halkları birbirine düşürdüğüne dikkat çekildi.
“Savaşın En Ağır Bedelini Kadınlar Ödüyor”
Ortak açıklamada kadınlar, “Savaş ve selefi cihatçı yönetimlerin baskıları altında kadınların yaşam haklarının yok sayıldığını görüyoruz. Kadın olarak var olmayı, yaşamı ve özgürlüğü savunuyoruz. Tüm bu karanlık tabloda laik ve dayanışmacı bir kadın mücadelesinin gerekliliğini bir kez daha haykırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Suriye, Irak, Filistin, Cezayir, Fas, Tunus ve Ürdün’den getirilen toprakların Antakya toprağıyla birleştirildiği sembolik törende defne, zeytin ve reyhan fidanları dikildi. Kadınlar, bu fidanların barışı, umudu ve dayanışmayı simgelediğini vurguladı.
“Sessiz Kalmak Suç Ortaklığıdır”
Kadınlar, başta İsrail’in Filistin’deki işgali ve Suriye’deki mezhep temelli saldırılar olmak üzere bölgedeki yayılmacı ve saldırgan politikalara tepki gösterdi. HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) ve benzeri selefi grupların kadınlara ve farklı inanç gruplarına yönelik işlediği sistematik suçlara karşı uluslararası toplumun sessizliği eleştirildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Suriye’de Alevi kadınlar kaçırılıyor, cinsel şiddete maruz bırakılıyor, köleleştiriliyor. Ormanlar yakılıyor, ibadethaneler yıkılıyor. Bu insanlık suçları tüm dünyanın gözleri önünde işleniyor. Ancak gerek uluslararası kamuoyu gerekse insan hakları kurumları bu sessizliğe mahkûm olmuş durumda. Bu kabul edilemez.”
Uluslararası Topluma Çağrı
Kadınlar, insanlık onurunu korumak için şu çağrılarda bulundu:
-
Ortadoğu’da işgaller, savaşlar ve yayılmacı politikalara son verilmeli.
-
Suriye’de Alevilere yönelik soykırım durdurulmalı.
-
Kadınlara yönelik sistematik şiddet ve kaçırmalar engellenmeli.
-
Uluslararası bağımsız gözlem heyetleri oluşturulmalı.
-
Halkların iradesini yansıtan demokratik yönetimlerin önü açılmalı.
-
Alevi toplumuna yönelik ayrımcılık, yoksunluk ve güvenlik tehditleri son bulmalı.
-
Filistin halkının güvenli ve bağımsız yaşam hakkı tanınmalı, işgal sona erdirilmeli.
“Tarih Direnen Kadınları Yazar”
Buluşmaya katılan kadınlar, “Tarih, zalimleri değil; varoluşu, özgürlüğü ve yaşamı savunan kadınları yazacak. Direnişin, dayanışmanın ve barışın tohumlarını birlikte ekiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.