Usta sanatçı Muazzez Abacı, bir süre önce kalp krizi nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 78. doğum gününde hayata veda etti. Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz isimlerinden biri olan Abacı, geçtiğimiz hafta Amerika Birleşik Devletleri’nde kızı Saba Abacı’yı ziyaret ederken kalp krizi geçirdi ve yoğun bakımda tedavi gördü. Ancak ne yazık ki, sanatçı yaşamını yitirdi ve sevenlerini derin bir üzüntüye boğdu.
Muazzez Abacı, 1966 yılında Ankara Radyosu’na katılarak müzik hayatına adım attı ve 1973 yılında Kervan Plak etiketiyle “Bir Sen Kaldın İçimde” adlı plağıyla profesyonel müzik kariyerine başladı. Güçlü sesi ve duygusal yorumuyla kısa sürede geniş kitlelere ulaşan Abacı, klasik Türk Müziği’nin önemli isimlerinden biri haline geldi. İstanbul’un ünlü gazinolarında assolist olarak sahne alan sanatçı, bir dönemin en çok aranan isimlerinden biri oldu.
Ancak özel yaşamındaki zorluklar nedeniyle zaman zaman sahne ve albüm çalışmalarına ara veren Muazzez Abacı, kariyeri boyunca pek çok 45’lik ve uzunçalar plak yayımladı ve “Şakayık” ile “Vurgun” gibi eserlerle özdeşleşti. 1990 yılında Cemal Safi’ye ait sözleri ve Selçuk Tekay’a ait bestesiyle “Vurgun” şarkısı ile büyük bir çıkış yakalayan Abacı, Türk Sanat Müziği’nin modern döneminde kalıcı bir iz bıraktı.
2000’li yıllarda müzik sahnesinden kısmen çekilen Muazzez Abacı, 2007 yılında “Hayalin İçin Söyle” adlı televizyon programında jüri üyeliği yaptı ve zaman zaman özel konserlerde sevenleriyle buluştu. Sanatçının ölümü, hem sanat dünyasında hem de sevenleri arasında büyük bir boşluk yarattı ve Türk müzik tarihinde önemli bir iz bıraktı. Abacı’nın güçlü sesi ve duygusal yorumu, onu unutulmaz kılan özelliklerinden sadece birkaçıydı.
Muazzez Abacı’nın vefatı, Türk müzik dünyasında derin bir üzüntü yarattı ve sevenleri tarafından büyük bir kayıp olarak kabul edildi. Sanatçının ölümüyle birlikte Türk Sanat Müziği camiası, bir efsaneyi kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı ve Abacı’nın unutulmaz eserleri, onun ölümsüz mirası olarak kalacak. Usta sanatçı, Türk müziğine katkılarıyla ve sanatıyla her zaman anılacak ve özlemle hatırlanacaktır.