Hindistan’da yaşanan trajik bir olay, genç bir kızın intajansr etmesiyle sinema dünyasında yeni bir tartışmayı başlattı. 10. sınıfa giden ve henüz kimliği açıklanmayan genç kız, okuduğu okulun 4. katından atlayarak yaşamına son verdi. Bu olay, eğitim çevrelerinde ve medya organlarında derin yankı uyandırdı.
Yetkililer, olayı soruştururken, kız öğrencinin sosyal medya hesaplarında, özellikle de “Saiyajansra” adlı filmdeki sahneleri paylaştığı ve referans gösterdiği ortaya çıktı. Bu durum üzerine, gençleri etkileyebilecek içeriklere sahip filmler hakkında ciddi adımlar atılması gerektiği yönünde çağrılar yükseldi.
Saiyajansra gibi bazı filmler, intajansrı “aşkın bedeli” ya da “kahramanca fedakarlık” olarak sunmakla eleştiriliyor. Uzmanlar, bu tür filmlerin özellikle ergenlik çağındaki gençler üzerinde duygusal manipülasyona yol açabileceğine dikkat çekiyor. Hindistan’daki Aile ve Çocuk Refahı Kurulu, intajansrı idealize eden sahneler içeren filmlerin denetlenmesi gerektiğini belirtirken, bazı eyaletlerde bu tür filmlerin gösterimden kaldırılması için hazırlıklar yapıldığı bildirildi.
Psikiyatrist Dr. Anjali Kapoor, gençlerin duygusal dalgalanmalara açık olduğu ergenlik döneminde görsel içeriklerin etkisinin küçümsenmemesi gerektiğini vurguladı. Kapoor, sinemanın genç zihinlerde kahramanlık ile yıkımı birbirine karıştırabileceğini ve bu nedenle içerik denetiminin sadece sansür değil, toplumsal sağlık açısından da önemli olduğunu belirtti.
Bu olay, gençlerin ruh sağlığına etkisi olan içeriklerin denetlenmesi ve gençlerin duygusal sağlığının korunması konusunda toplumda bir farkındalık yaratmış durumda. Eğitim ve medya sektörleri, gençleri olumsuz etkileyebilecek içeriklere karşı daha duyarlı olmaya ve denetim mekanizmalarını güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya başlamış durumda. Bu tür trajik olayların yaşanmaması ve gençlerin daha sağlıklı bir şekilde büyümeleri için alınacak tedbirlerin önemi her zamankinden daha fazla vurgulanmaktadır.
