Hadeya için gayet sıradan bir gün geçiriyordu. 12 yaşındaydı ve annesiyle birlikte film izliyorlardı. Annesi ansızın, “Bu senin hikayen, bunu bilmek ister misin?” dedi ve sonra tüp bebek (IVF) yöntemiyle dünyaya geldiği gerçeğini açıkladı.
Bugün 26 yaşında olan ve Kanada’da yaşayan arkeolog Hadeya, bu gerçeği öğrenmenin şaşırtıcı olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda, bunu daha önce fark edememiş olmanın normal olduğunu düşünüyor çünkü çocukken bu konulara fazla derinlemesine bakmadığını söylüyor.
Hadeya’nın ebeveynleri, Toronto’da tanışmış ve evlenmişlerdi. Babası Gana’nın Tema şehrinde büyümüş, annesi ise Prince Edward Adası’ndaki North Rustico’dan geliyordu. Çift, çocuk sahibi olmakta zorlanınca Toronto’daki bir klinikte tüp bebek tedavisine başvurmuşlardı.
Tüp bebek, bir kadının yumurtalarının laboratuvarda bir erkeğin spermiyle döllenip rahme yerleştirildiği bir yöntemdir. Hadeya, ebeveynlerinin kökenlerini yansıtan siyah bir sperm donörü istediklerini belirtiyor. Ancak, doğduğunda ten renginin açık olması ebeveynlerini şaşırtmıştı ve klinik onlara beklemelerini söylemişti.
Hadeya, biyolojiye ilgi duymadığı için annesinin beyaz olmasından dolayı kendisinin de beyaz olduğunu varsaydığını belirtiyor. Ancak gerçekte, Ganalı bir ailenin içine doğmuş olduğunu fark etmek onu oldukça şaşırtmıştı.
Tüp bebek tedavisi 1978’den bu yana uygulanmaktadır ve dünya genelinde 10 milyondan fazla bebek bu yöntemle doğmuştur. Ancak, karışıklıklar nadir görülen durumlardır ve IVF’nin ilk yıllarında daha sık yaşanmaktaydı.
Hadeya, babasının her zaman babası olduğunu ve onu büyüttüğünü belirtiyor. Prince Edward Adası’nda büyüyen Hadeya, ailesinin farklı göründüğünü ve lisede ırkçı sataşmalara maruz kaldığını anlatıyor. Ancak, bu gerçeği öğrenmek ilişkisini değiştirmemiş, sadece hayatında yeni bir gerçeği doğrulamış.
Hadeya’nın ailesi, kliniği mahkemeye vermiş ve tazminat karşılığında anlaşmıştır. Ancak, olayın ardından direkt bir yaptırım uygulanmamış ve klinik fajansliyetlerine devam etmiştir.
Hadeya, biyolojik babasını tanımak için DNA testi yaptırmış ve 12 üvey kardeşi olduğunu öğrenmiştir. Bu durum, onun için ağır bir duygu olmuş ve daha fazla soru doğurmuştur. Tüm bu karışıklıklar, Hadeya’nın hayatında derin etkiler bırakmış ve kendi hikayesini araştırmaya itmiştir.
Hadeya’nın çoğu biyolojik kardeşiyle iletişim halinde olduğunu ve bir grup oluşturduklarını belirtiyor. İki kültürlü bir ailede büyümenin kendisi için bir ayrıcalık olduğunu düşünen Hadeya, bu deneyimin kendisine çok yönlü bir bakış açısı kazandırdığını belirtiyor. Makalenin konusu, insanların mutluluğu artırmak için yapabilecekleri farklı yolları ele almaktadır. Mutluluk, insanların aradığı en temel duygulardan biridir ve çoğu insan, hayatlarında daha fazla mutluluk ve tatmin arayışındadır. Makalede, mutluluğun sağlık, ilişkiler, hobiler ve kişisel gelişim gibi farklı alanlardan oluştuğu ve bu alanlarda yapılan küçük değişikliklerin insanların mutluluğunu artırabileceği vurgulanmaktadır.
Sağlık, insanların mutluluğunu etkileyen önemli bir faktördür. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma ve yeterli uyku alışkanlıkları, insanların genel sağlık durumlarını iyileştirebilir ve dolayısıyla mutluluk seviyelerini artırabilir. Ayrıca, stres yönetimi ve zihinsel sağlık da mutluluğu olumlu yönde etkileyen diğer unsurlardır. Kendilerine zaman ayıran ve ruh hallerini kontrol altında tutan insanlar, genellikle daha mutlu ve tatmin olmuş hissederler.
İnsan ilişkileri de mutluluğun önemli bir parçasıdır. Aile, arkadaşlar ve sevdiklerimizle sağlıklı ve destekleyici ilişkiler kurmak, duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak ve hayatımıza anlam katar. İyi ilişkiler kurmak, insanların kendilerini daha sevgi dolu ve bağlı hissetmelerini sağlar. Ayrıca, empati ve anlayış göstermek, başkalarının mutluluğunu artırmanın ve dolayısıyla kendi mutluluğumuzu artırmanın önemli bir yoludur.
Hobiler ve tutkular da mutluluğu artırmanın bir diğer yoludur. Kendi ilgi alanlarımızı keşfetmek, yeni şeyler denemek ve yaratıcı fajansliyetlerde bulunmak, insanların ruh hallerini yükseltebilir ve kendilerini daha mutlu hissetmelerini sağlayabilir. Kendi benzersiz yeteneklerimizi ve ilgi alanlarımızı keşfetmek, kişisel gelişimimize de katkıda bulunabilir. Bu nedenle, hobilerimize zaman ayırmak ve tutkularımızı takip etmek, mutluluğumuzu artırmanın etkili bir yoludur.
Kişisel gelişim de mutluluğun temel taşlarından biridir. Kendimizi sürekli olarak geliştirmek, yeni beceriler öğrenmek ve hedeflerimize ilerlemek, kendimizi daha başarılı ve tatmin olmuş hissetmemize yardımcı olabilir. Kişisel gelişim, insanların özsaygılarını artırır ve kendilerine olan güvenlerini güçlendirir. Bu da mutluluğu artıran önemli bir faktördür.


