Avustralya’nın ilk başörtülü senatörü olan Fatima Payman, iş yeri sosyal etkinliğinde cinsel içerikli ve ırkçı ifadeler kullanan bir erkek meslektaşı hakkında resmi şikayette bulunduğunu duyurdu. Sarhoş olduğu iddia edilen meslektaşının kendisine “Hadi sana biraz alkollü içecek verelim ve masanın üzerinde dans etmeni izleyelim” dediğini belirten Payman, bu sözlerin kendisini uygunsuz ve hedef gösterilmiş hissettirdiğini belirtti. Independent’in haberine göre, Payman, Çarşamba akşamı yayınlanacak olan bir ABC radyo programında yaptığı röportajda, içki içmediğini ve diğerlerinin içmesi nedeniyle dışlanmış gibi hissetmeyeceğini belirtti. Senatör, meslektaşına “Hey, bir çizgi çekiyorum dostum” diyerek resmi bir şikayette bulunmaya karar verdi.
Fatima Payman, Afganistan doğumlu olup 8 yaşında ailesiyle Avustralya’ya göç etmiştir. Son açıklanan seçim sonuçlarına göre, İşçi Partisi’nden aday olarak senatörlük seçimlerini kazanmış ve Avustralya yasama meclisine giren ilk başörtülü ve Afgan kökenli kadın senatör olmuştur. Babası, 1999’da mülteci botuyla Avustralya’ya iltica eden bir taksi şoförü, aşçı ve güvenlik görevlisi iken annesi bir sürücü kursu açmıştır. Payman ailesi, senatör seçilmesiyle yıllar sonra Avustralya’da da meclise temsilci göndermiş oldu. Avustralya’da yaklaşık olarak 50 bin Afganistan doğumlu vatandaş bulunmaktadır.
Fatima Payman’ın mücadelesi ve başarısı, Avustralya’da yaşayan Afgan kökenli vatandaşlar için de umut ve ilham kaynağı olmuştur. Payman’ın cesareti ve kararlılığı, cinsel ve ırkçı ayrımcılığa karşı verilen mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Fatima Payman gibi güçlü ve kararlı kadınların varlığı, toplumda kadınların seslerini yükseltmeleri ve haklarını savunmaları konusunda önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Fatima Payman’ın yaşadığı olay, iş yerindeki taciz ve ayrımcılık konusunda daha fazla farkındalık yaratılmasına ve bu tür durumların önlenmesine yönelik adımların atılmasına vesile olabilir. Taciz ve ayrımcılığa karşı mücadelede, kurumların ve toplumun desteği önemlidir. Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir toplumda, her bireyin kendini güvende hissetmesi ve haklarını koruyabilmesi gerekmektedir. Bu tür olayların yaşanmaması ve herkesin saygı görmesi için toplumsal bilincin artırılması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.
