Ankara’da yaşayan 40 yaşındaki Leyla Kızıltaş, duşta kendi kendine yaptığı muayene sırasında sol göğsünde kitle fark etti. Hemen hastaneye başvuran ve yapılan tetkikler sonucunda meme kanseri teşhisi konulan Kızıltaş, ameliyat ve tedavi sürecinin ardından sadece 3 ayda sağlığına kavuştu. İki çocuk annesi olan okul öncesi öğretmeni Leyla Kızıltaş, mart ayında yaşadığı bu süreci şu sözlerle anlattı: “Bence kadın kendi vücudunu en iyi tanıyandır. Elle muayene çok önemli ve çok basit. Erken tanı hayat kurtarıyor. Beni en çok motive eden şey ise çocuklarımdı. Çünkü anne olunca bir şey gelirse başınıza ilk aklınıza gelen çocuklarınız oluyor. Onlar için ayakta kalmaya çalışıyorsunuz.”
Kızıltaş, operasyona iyileşeceğine inanarak hazırlandığını belirterek, ameliyat sonrası yaşadığı değişiklikleri şöyle anlattı: “Mastektomi ameliyatı oldum ve göğsüm tamamen alındı. Lenf bezlerine de bakıldı ama onlarda sorun çıkmadı. Operasyondan sonra her şeyin geçici olduğunu düşündüm. Fiziksel görünümüm değişti; ama eşimin ‘böyle de güzelsin’ demesi, çocuklarımla seçtiğimiz peruklar beni motive etti.” Kızıltaş, bu süreci yaşayan diğer kadınlara da cesaret vererek, “Korkmasınlar, hayata sıkı tutunsunlar. ‘Anı yaşasın herkes’ diyorum. Çünkü hayat çok hızlı akıyor ve her şey olabiliyor. Sevdiklerinizle birlikte olmak çok önemli” dedi.
Meme kanseriyle mücadele eden kadınların sayısının genç yaşlarda arttığını belirten genel cerrahi uzmanı Doç. Dr. Gülçin Türkmen Sarıyıldız, meme kanserinin erken teşhisle tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı. Doktorlar olarak, kadınlara düzenli tarama testleri yaptırmalarını ya da en azından kendi kendilerine meme muayeneleri yapmalarını önerdiklerini belirten Sarıyıldız, teknolojinin gelişmesiyle meme kanserinin tedavisinin daha kolay hale geldiğini ifade etti. Artık memeyi koruyucu operasyonlar yapılabildiğini ve teknolojinin ilerlemesiyle meme kanserinin daha etkili bir şekilde tedavi edilebildiğini aktardı.
Leyla Kızıltaş’ın hikayesi, meme kanseriyle mücadele eden diğer kadınlara umut ve cesaret olmaya devam ediyor. Sağlık alanında yaşanan bu tür başarı hikayeleri, erken teşhisin ve tedavinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu nedenle her kadının düzenli olarak kendi vücutlarını kontrol etmesi ve erken teşhis için gerekli adımları atması hayati önem taşıyor.
