Sürekli susama ve geçmeyen yorgunluk, dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen diyabetin ilk uyarı işaretleri arasında yer alıyor. Son bilimsel çalışmalar, bu belirtilerin genellikle hafife alındığını, oysa erken fark edildiğinde hastalığın kontrol altına alınmasının çok daha mümkün olduğunu ortaya koyuyor.
Vücutta Neler Oluyor?
Diyabet, vücudun yeterli insülin üretmemesi ya da insüline düzgün yanıt verememesi sonucu kandaki şeker seviyesinin yükselmesiyle kendini gösteriyor. Bu durumun en belirgin etkileri şunlar:
-
Aşırı Susuzluk: Kan şekeri yükseldiğinde böbrekler fazla şekeri idrarla atmaya çalışır. Bu da normalden fazla sıvı kaybına yol açar ve kişi sürekli susuz hisseder.
-
Sürekli Yorgunluk: Hücreler enerji için yeterli şekeri alamayınca, vücut etkili bir şekilde enerji üretemez. Bu da kalıcı yorgunluk ve bitkinlik hissi yaratır.
Uzmanlar Uyarıyor
Harvard Tıp Fakültesi’nden Endokrinoloji Uzmanı Dr. Elias Thornton, özellikle 40 yaş üzeri ve obezite riski taşıyan kişilerde sürekli susuzluk ve yorgunluğun, diyabetin başlangıç evresinin en net göstergeleri olduğunu söylüyor.
İngiltere merkezli Diabetes UK’den Prof. Dr. Sarah Jenkins, bu şikâyetleri olan kişilerin rutin diyabet taramasından geçmesinin önemine dikkat çekiyor. Jenkins, birçok hastanın yorgunluk ve gece susuzluğunu stres veya mevsimsel değişimlere bağladığını, oysa bunların diyabetin sessiz ilerleyişini gizleyebildiğini ifade ediyor.
Amerikan Diyabet Derneği (ADA) ise sık idrara çıkma, açıklanamayan kilo kaybı ve bulanık görme gibi semptomların da gözlemlenmesini öneriyor. Uzmanlar, sağlıklı yaşam ve erken müdahale ile diyabetin ilerlemesinin yavaşlatılabileceğini veya tamamen önlenebileceğini vurguluyor.