Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Sena Düzgün, Onkoloji Hastanesi bahçesinde hayatını kaybetti. Genç kızın intajansr ettiği ortaya çıkarken, bıraktığı not ise büyük bir şok yarattı. İntajansr notunda aynı fakültede görev yapan Arş. Gör. A.P.’yi işaret etmesi üzerine Yükseköğretim Kurulu (YÖK) olayla ilgili soruşturma başlattı.
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Sena Düzgün, 27 Mayıs’ta Onkoloji Hastanesi bahçesinde asılı halde bulundu. Polis ve sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen genç kızın hayatını kaybettiği belirlendi. Yapılan otopsi sonrasında Düzgün’ün cenazesi yakınları tarafından defnedildi.
Polis incelemeleri sırasında olay yerinde bir intajansr notu buldu. Notun içeriğinde, Ahmet isminin geçtiği ve bu kişinin aynı fakültede görev yapan Arş. Gör. A.P. olduğu iddia edildi. Notta, duygusal bir ilişki olduğuna dair ipuçları bulunurken, Düzgün’ün vasiyeti de yer aldı. Genç kız, bütün eşyalarının yardım kuruluşlarına verilmesini, kitaplarının üniversiteye, oyuncaklarının yuvaya, balığının ise Ahmet’e verilmesini istedi. Mezarında hiçbir çiçek veya mezar taşı olmasını vasiyet eden Düzgün, cenazesinde herkesin bir tane sigara içmesini istedi ve Ahmet’in mezarını ziyaret etmemesini belirtti.
YÖK, notta adı geçen araştırma görevlisi hakkında soruşturma başlattı. Müfettişlerin de görevlendirildiği öğrenilirken, üniversite camiası ve kamuoyu bu olay üzerine derin bir şaşkınlık yaşadı. Genç bir öğrencinin intajansr etmesi ve bıraktığı notun içeriği büyük bir infial yarattı.
Olayın detayları ve gelişmeler merakla takip edilirken, YÖK’ün soruşturma sonucunda neler ortaya çıkaracağı ise büyük bir merak konusu haline geldi. Üniversite öğrencisi Sena Düzgün’ün ölümü ve ardında bıraktığı vasiyet, toplumda derin bir üzüntü ve endişe yarattı. Ahmet isimli araştırma görevlisi ise olayın tam merkezine oturarak, gizemli bir figür haline geldi.
Yükseköğretim Kurulu’nun soruşturmayı ne yönde sonuçlandıracağı ve Arş. Gör. A.P. hakkında ne gibi adımlar atılacağı ise ilerleyen günlerde netlik kazanacak. Bu üzücü olay, gençler arasındaki duygusal ilişkilerin ve psikolojik sorunların önemini bir kez daha gündeme getirirken, intajansrın altında yatan sebeplerin de üzerinde durulması gerektiği vurgulandı. Gençlerin ruh sağlığına önem verilmesi ve duygusal destek alabilecekleri platformların oluşturulması gerektiği dile getirildi.
Bu tür trajik olayların tekrar yaşanmaması için toplumun her kesimine büyük sorumluluklar düştüğü belirtildi. Sena Düzgün’ün ölümü, gençler arasında duygusal ilişkilerin nasıl bir etkiye sahip olabileceğini gözler önüne sererken, toplumun bu konuda daha duyarlı ve bilinçli olması gerektiği vurgulandı. Olayın detayları ve soruşturmanın sonuçları merakla beklenirken, genç kızın ölümü bir kez daha toplumda derin bir yara açtı.